Büyük Dava Adamı, Büyük Şair: Abdürrahim Karakoç

İlimizin en büyük kültür merkezi unvanına sahip Üniversitemiz 4 Eylül Kültür Merkezi’nde Rektörlüğümüzce düzenlenen ilk program “Abdurrahim Karakoç’u Anlamak ve Anlamak” isimli söyleşi oldu.

Programa Valimiz Salih Ayhan, TBMM Millî Savunma Komisyonu Başkanı İsmet Yılmaz, Milletvekili Semiha Ekinci, Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız, ilimiz protokol mensupları, Abdurrahim Karakoç’un oğlu Prof. Dr. Enderhan Karakoç, Rektör Yardımcılarımız, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından İletişim Fakültesi Öğretim Üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Onur Taydaş tarafından hazırlanan “Abdurrahim Karakoç” adlı belgesel izlendi.

Programın açış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız, “Büyük dava adamı, büyük şair Abdürrahim Karakoç’u anıyor olmamız bizim için önemli. Şair dediğimiz zaman şiirle uğraşan birisini, edebiyatla uğraşan birisi olarak şairleri biz tanımlarız. Örneğin hiciv şairi deriz, sevgi şairi deriz. Abdürrahim Karakoç için ne söylesek azdır. Abdürrahim Karakoç ile hiç yüz yüze gelmedim ama ilkokuldan itibaren takip ettiğim şiirlerini okuduğum ezberlediğim bir şairdir kendisi. Birçok şiirini de ezberlemişimdir. Birkaç şiirinden örnekler vererek işte böyle bir şairi burada anmak için toplanmış bulunuyoruz. Ben şairimizin oğlu Enderhan Bey’e çok teşekkür ediyorum, katılımlarınızdan dolayı konuklarımıza teşekkür ediyorum.” dedi. 

Sivas Milletvekili ve TBMM Millî Savunma Komisyonu Başkanı İsmet Yılmaz konuşmasında Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız’a ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ederek, “Böyle bir kültür merkezini Sivasımıza, Cumhuriyet Üniversitemize kazandırdığı için teşekkür ederim. Gerçekten Cumhuriyet Üniversitesine yakışan bir eser kazandırılmış. Eser yapmak çok zor, eser üzerine eser koymak çok zor. Ama eleştirmek, eksiklikleri söylemek çok kolay. Zor bir işi başardığı için muhterem hocama teşekkür ediyorum. Bir başka güzellik, gerçekten Abdürrahim Karakoç iki kapılı bir handa menzile yüz akı ile varmış ender değerlerimizden birisidir. Bu kültürümüzün temel taşlarından birisidir. Kendisiyle ilgili ne söylense azdır ve o bir dava adamıdır, sevda adamıdır. Gerçekten şiirlerinin hepsini ben de okudum biraz Yunus, biraz Dadaloğlu, biraz Karacaoğlan, biraz Mehmet Akif, biraz Cahit Sıtkı, biraz Arif Nihat Asya, biraz Şehriyar, biraz Faruk Fazlı Çamlıbel, biraz Âşık Veysel kısacası bu toprağın yerli millî adamı. Kültürümüzün temel taşlarından biridir. Aynı yolun yolcusuyuz. Onun adını,soyadını, yolunu, fikirlerini söyleyenlere ne mutlu diyoruz. Ve âşıklar ölmez adı anıldığı sürece. Biz de Abdürrahim Karakoç’u ilelebet hatırlayacağız. Tekrar mekânı cennet olsun.” ifadelerine yer verdi.

Daha sonra konuşan valimiz Salih Ayhan, “Bugün hem şehrimize kazandırılan konferans salonunun açılışına katılmak hem de ilk programının Abdürrahim Karakoç olması çok anlamlı. Bu düşüncesinden dolayı, bu hizmetten dolayı üniversitemiz yönetimine tekrardan teşekkür ediyorum. Konferansımızın, kültür merkezimizin ilimize, üniversitemize hayırlara vesile olmasını diliyorum. Eskiler der ki; göl yerinden su eksik olmaz. Anadolu’da Âşık Veyseller, Ruhsatîler, Pir Sultan Abdallar, Erzurumlu Emrahlar, Karacaoğlanlar ve birçok böyle değerimiz var. 21. yüzyıl değerimiz de Abdürrahim Karakoç’tur. Dolayısıyla Cenab-ı Allah ondan razı olsun. Fikirleri, şiirleri, yazıları hem öğrenciliğimizde hem şimdi âdeta bizim yol ışığımızdı, inşallah herkes bundan nasiplenir. Şiir medeniyetlerinin mensuplarıyız. Köksüzlük özsüzlüktür derler. Bizim köklerimize bu toprakları şiirlerle, türkülerle güçlü bir şekilde bağ kuran işte bu büyüklerdir, bu zatlardır. Abdürrahim Karakoç’un şiirleri ve yazıları da bizi, bize anlatan bizi geçmişe güçlü bir şekilde bağlayan kişidir. Asıl sözü buradaki hocalarımıza bırakacağım.” dedi.

Programa katılan Abdurrahim Karakoç’un oğlu Prof. Dr. Enderhan Karakoç, “Herkes ölür ama herkes yaşamaz. Bu millete hizmet eden bu millete katkı sağlayanı milletin unutmadığı gibi devlet ve devletin kurumları hiçbir zaman unutmadı ve unutmadığını da buradaki siz konuklarda görmekteyiz. Bu mukaddes davalarda ölüm bile güzel derken hep haklı durdu, dik durdu, eğilmedi. Hep mazlumun yanında yer aldı merhum Karakoç. Anadolu insanının yanında bulundu. Dolaysıyla da son nefesine kadar şiir yazmaya devam etti. Her şiir şairin parmak izidir derken aslında şiirde kendisinin aranmasını istiyordu. Mihriban türküsü konusunda herkesin merak ettiği bizim de merak ettiğimiz ve gençlerin de merak ettiği, Mihriban tertemiz bir aşk şiiri, tertemiz bir sevgi. Biz de sorduk, merak ettik, baba kimdir? Nedir? Biz soramadık torununa sordurduk. İyi gününü bekledik, mutlu anını bekledik bir şeyler öğrenebilir miyiz diye. Ama hiçbir şekilde söylemediği için topluma mal oldu. Herkesin bir Mihriban’ı var dolayısıyla o Mihribanın öyle kalması gerektiğini düşünüyoruz.” ifadelerine yer verdi. 
Programa konuşmacı olarak katılan Bayram Bilge Tokel, 21. yüzyılın ünlü şair yazarlarından olan Abdürrahim Karakoç ile dostluklarına değinerek, “Görkemli bir konum açılışını Türk edebiyatının Türk şiirinin muhteşem bir ismiyle yapmak bu proje kimindir,kim düşündüyse tebrik ediyorum. Gerçekten çok anlamlı olmuş. İnşallah bu salonun içi de böylesi etkinliklerle doldurulur.” dedi. 

Bir diğer konuşmacı Hayati Tek “Millî Mücadele’nin 100. yılında Cumhuriyetin temellerinin atıldığı bu şehirde yiğit duruşunu her daim muhafaza eden, büyük bir şairin, yiğit duruşlu bir vatanseverin anılıyor olması ve benim de onunla ilgili duygu düşüncelerimi sizlerle paylaşıyor olmam gerçekten çok anlamlı. Bu fırsatı bana tanıdığı için programı gerçekleştiren kişilere çok teşekkür ediyorum”. dedi. 

Konuşmasının devamında Hayati Tek, “Fikrin kıymetini bilmeyen toplumlar kan ve gözyaşıyla sınanırlar. Şu an yeryüzünün hâline bakın, fikir ne kadar kıymetli siz ölçün. Fikrin kıymetini bilmeyen toplumlar gözyaşında boğulmaya mahkûmlar. O yüzden bu ilim yuvalarının ve şu çağlarınızın kıymetini bilin. Fikre sımsıkı sarılın. Abdürrahim Karakoç gibi duruş sahibi büyük insanları sevin, anlamaya çalışın. Onların peşinden yürümeye gayret edin.” diyerek kendi hayatından ve Abdürrahim Karakoç’la ilgili kesitler anlatıp konuşmasını sonlandırdı.

Yapılan konuşmaların ardından Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Kürşat Taşdaş ve öğrencileri güftesi Abdurrahim Karakoç’a ait eserleri seslendirdiler. 

Program, teşekkür belgesi  takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
 



Haber Tarihi : 05.04.2019

AYLARA GÖRE HABERLER