Yedi yüzyılı aşkın bir süredir fikirleri hâlâ insanlığın gönlünde ve zihninde tazeliğini koruyan   Mevlânâ Celaleddin-i Rumî, tüm dünyada barışın, sevginin ve hoşgörünün sembolü olmuş bir isimdir. O, düşünceleriyle ve onlarca dile çevrilen eserleriyle yüzyıllardır insanlığa yol göstermiş önemli bir mütefekkirdir. 

“Doğu bilgeliği” denildiğinde akıllara ilk gelen isimlerden biri olan Mevlânâ’yı unutulmaz ve kıymetli kılan şüphesiz onun engin bir şefkatle ve derin bir hoşgörüyle insanı yalnız “insan” olduğu için değerli görmesidir. Öyle ki o, kişilerin inanç, düşünce ve özgürlüğüne değer vermiş ve bütün insanları sevgi ve saygıya çağırmış bir hoşgörü âbidesidir. 

Büyük düşünür ve şair Mevlânâ, ölümü bir ayrılık değil; vuslat olarak addetmiş ve En Sevgili’ye kavuştuğu güne Şeb-i Arûs adını vermiştir. Hakk’a vuslatının 748. yıl dönümü vesilesiyle Mevlânâ Celaleddin-i Rumî’yi rahmetle yâd ediyor; onun, kardeşlik, barış ve hoşgörü gibi evrensel öğretilerinin tüm dünya coğrafyasında hüküm sürmesini tememni ediyorum.