11 Aralık Pazar gününü Pazartesi’ye bağlayan gece, Yüce Rabbimizin âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın mevlid-i şerifini idrak edeceğiz.
Mevlid Kandili, insanı insan yapan bütün güzellikleri kendisinde toplayan Hz. Peygamber’in doğumunu kutladığımız, onun bireysel ve toplumsal hayatımıza yön veren merhametini, adaletini, sabrını ve cömertliğini; hülasa insanlığa ve topluma sunduğu değerleri anlayıp hayatımızı onun yüce ahlakıyla güzelleştireceğimiz bir tazelenme ve arınma günüdür.
Bütün insanlık, Hz. Peygamber’in çağlar üstü örnek oluşuna ve rehberliğine her zamankinden çok daha fazla muhtaçtır. Bugün, insanlığın genelinin çok çetin sınavlardan geçtiği günleri yaşıyoruz. Halep’te bir medeniyet, bir tarih, bütün insanlığın gözü önünde yok ediliyor. Kadim şehir, insanlarıyla birlikte maalesef haritadan siliniyor. Neredeyse sözün bittiği yerdeyiz. İnsanlık olarak tarihin en büyük acılarından birisine, tarifi imkânsız üzüntülere şahit oluyoruz. Egemen güçlerin bölgemizdeki hırs, menfaat ve iktidar kavgası uğruna İslam beldeleri harabeye dönüştürülüyor.
Peygamberimizin rehberliğini tüm insanlığa tanıtacak olanlar da hiç şüphesiz Müslümanlardır. Ancak üzülerek belirtelim ki; İslam dünyasının dâhilî ve haricî sebeplerle içerisinde bulunduğu bugünkü durumun, Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in mesajlarının hayata geçirilememesinden kaynaklandığı aşikârdır.
Şu sorular ve cevapları üzerine bir düşünelim: İnsanlık onu doğru anlayabildi mi? İnsanlık onu doğru anlayabilseydi, onun ümmetinden biri bir başkasını, kendisi gibi düşünmüyor diye katledebilir miydi? Çocuklarımız, gençlerimiz onu anlayabilselerdi, yeryüzünde sadece sevgiyi, rahmeti, merhameti, adaleti gerçekleştirmekten başka gayeleri olabilir miydi? Onun hikmet yüklü ahlakı doğru anlaşılabilseydi kendi ülkesine, kendi milletine, kendi çocuklarına ateş edilebilir miydi? Tuzak kurabilir miydi? Müslümanların en büyük sorunu; örnekliklerini yitirmiş olmaları, Resul-i Ekrem’in getirdiği rahmet ve merhamet mesajını hakkıyla temsil edememeleridir. İnsanlığın zor bir süreçten geçtiği içinde bulunduğumuz şu günlerde Peygamber Efendimizin rehberliğine ve birleştiriciliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu duygu ve düşüncelerle; zulüm, açlık ve şiddete maruz kalan başta Halep olmak üzere İslam coğrafyasındaki tüm mazlumlara ve insanlığa huzur getirmesi, insanlığın içine düştüğü sıkıntıların aşılmasında, kardeşlik bağlarımızın güçlenmesinde ve yeni rahmet kapılarının açılmasında vesile olması dileklerimle öğrenci kardeşlerimin, Üniversitemiz mensuplarının, Sivaslı hemşehrilerimin, Milletimizin ve tüm İslam âleminin Mevlid Kandilini en içten duygularımla kutluyorum. Prof. Dr. Alim Yıldız Rektör